ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Suriye’de Esad rejimi insani yardımların ulaşmasını engellediği için halkın kedi köpek eti yediğini söyledi.

 ABD Dışişleri Bakanı Kerry, Suriye krizine siyasi çözüm bulunması amacıyla yapılması planlanan Cenevre-2 Konferansı’nın tarihinin önümüzdeki günlerde netleşeceğini söyledi.

Ortadoğu temasları çerçevesinde Ürdün’ün başkenti Amman’a gelen Kerry, Ürdünlü mevkidaşı Nasır Cevde ile ortak basın toplantısı düzenledi. Suriye krizine nihai çözüm bulunması konusunda kararlı olduklarını belirten Kerry, “Cenevre-2 Konferansı’nın tarihinin önümüzdeki günlerde netleşeceğine inanıyorum” dedi.

Başta BM ve Arap Birliği Suriye Özel Temsilcisi El-Ahdar el-İbrahimi’nin sundukları olmak üzere birçok seçenek üzerinde çalışmalar yürüttüklerini kaydeden Kerry, toplantının tüm taraflar açısından iyi sonuçlar doğuracağı tahmininde bulundu.

Kerry şöyle devam etti:

“Esad’ın vahşetini durdurmak için çalışmamız gerekiyor. Rejim, insani yardımların ulaşmasını engellediği için halk, kedi köpek eti yiyor. ABD olarak, Esad’ın yönetimi bir an önce bırakması gerektiği görüşündeyiz.”

Kerry, yaklaşık 600 bin Suriyeli sığınmacıya ev sahipliği yapan Ürdün yönetimi ve halkına da teşekkürlerini iletti.

FİLİSTİN SORUNU

Filistin-İsrail barış görüşmelerine ilişkin sorulan bir soru üzerine Kerry, Ortadoğu ziyaretini bir gün uzattığını belirterek, “Bugün ve yarın Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile biraraya geleceğim. Mevcut sorunların çözümü için temaslarda bulunacağım” diye konuştu.

“Barışın alternatifi yoktur” diyen Kerry, ” Barışın olmaması, uzun süreli çatışma, savaş anlamına gelir” ifadesini kullandı.

Öte yandan Ürdün Dışişleri Bakanı Cevde, Filistin-İsrail barış görüşmelerinin önündeki en büyük engelin İsrail’in yasadışı yerleşim birimleri olduğunu belirterek, söz konusu yerleşim faaliyetlerinin durdurulması gerektiğini ifade etti. Cevde, Ürdün’ün iki devletli çözümden yana olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti:

“Başkenti Kudüs olan, topraklarında tam egemenliğe sahip, bağımsız bir Fillistin devleti kurulması yönündeki tutumumuz değişmedi.”

Kerry, Ürdün temasları çerçevesinde daha önce Ürdün Kralı 2′nci Abdullah ile biraraya gelmişti.

AYDIN’da bir çocuk yuvasında kalan iki kızın, yurda girmeden önce cinsel istismara uğradıklarını belirtip şikayette bulunması üzerine jandarmanın başlattığı operasyon kapsamında 18 yaşından küçük kız çocuklarını fuhuşa teşvik ettikleri iddia edilen 10 kişi gözaltına alındı. Kaçan 1 kişinin yakalanması için de çalışma başlatıldı.

Çocuk yuvasında kalan iki kız bir süre önce yurt görevlilerine, yurda yerleştirilmeden önce cinsel istismara uğradıklarını söyledi. Bunun üzerine yurt görevlileri, durumu jandarmaya bildirdi. Kızların da şikayette bulundukları kişiler hakkında jandarma soruşturma başlattı. Teknik ve fiziki takibin ardından jandarma, çok sayıda adrese eş zamanlı operasyon düzenledi. Operasyonda, 18 yaşından küçük kız çocuklarını fuhuşa teşvik ettikleri iddia edilen 10 kişi gözaltına alınırken, kaçan bir kişinin yakalanması için çalışma başlatıldı.

Şüphelilerin ev ve işyerlerinde yapılan aramalarda bir miktar uyuşturucu maddenin yanı sıra yaşı küçük çocuklara yönelik istismar delili olan CD, flaş bellek, cep telefonu ve bilgisayar ele geçirildiği belirtildi. Gözaltına alınan şüphelilerinin ifadeleri doğrultusunda operasyonun genişleyeceği kaydedildi.

’GÖZALTINDA GÖREVLİ YOK’

Aydın Valiliği konuyla ilgili yazılı basın açıklaması yaptı. Açıklamada, operasyon kapsamında yurt görevlilerinden gözaltına alınan kimsenin bulunmadığı, görevlilerin güvenlik güçlerine yardımcı olmaktan öte konuyla ilgilerinin bulunmadığı bildirildi. Açıklamada şöyle denildi:

“Dışardayken istismara maruz kalmış çocukların durumu öğrenilir öğrenilmez görevlerini fekadarca yerine getiren yurt görevlileri, failler hakkında gereğinin yapılması için Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuştur. İlgili idari merciler derhal harekete geçirilmiştir. Söz konusu operasyon bunun bir sonucudur. Kamuoyuna saygı ile duyurulur.”

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI’NDAN AÇIKLAMA

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Aydın’da Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan operasyonun Bakanlıkça başlatıldığını belirterek, operasyonla çocukları istismar eden bir çetenin çökertildiğini bildirdi.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, bazı internet siteleriyle televizyonlarda “yetiştirme yurdunda fuhuşa teşvik operasyonu” başlığıyla haber yayınlandığı hatırlatıldı. Aydın’da Cumhuriyet Başsavcılığınca dün gerçekleştirilen operasyonda, 11 şüphelinin ev ve iş yerlerindeki aramalarda uyuşturucu madde, yaşı küçük çocuklara yönelik cinsel istismar delili olan CD, flaş bellek, cep telefonu ve bilgisayar ele geçirildiği belirtildi.

Operasyonda, 10 şüphelinin göz altına alındığı, bir kişinin de firar ettiği belirtilerek, firarinin aranmasına devam edildiği bildirildi. Cumhuriyet Başsavcılığının, “mağdurlar arasında dışardayken cinsel istismara maruz kalan kurum bakımındaki kız çocuklarının da bulunduğunu” basına duyurduğu ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Söz konusu operasyon, kurumumuz tarafından başlatılmıştır. İstismara uğrayan kız çocuklarının kuruma geldikten sonra alınan beyanları doğrultusunda, kendilerini istismar eden kişilerle ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına farklı tarihlerde kurumca suç duyurusunda bulunulmuş ve müteakiben teknik takip başlatılmıştır. Operasyonla çocukları istismar eden bir çete çökertilmiştir. Haber başlıklarında yer verildiği gibi yetiştirme yurdunda herhangi bir çocuk fuhuşa teşvik edilmemiş ve bu iddia sebebiyle herhangi bir Kurum personeli hakkında cumhuriyet başsavcılığınca soruşturma başlatılmamıştır. Söz konusu başlık gerçeği yansıtmamakta, kurumda kalan bütün çocukları ve fedakarca görev yapan personellerimizi zan altında bırakmaktadır. Dışardayken istismara maruz kalmış çocukların durumu öğrenilir öğrenilmez, failler hakkında gereğinin yapılması için Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmuş, ilgili idari merciler derhal harekete geçirilmiştir. Söz konusu operasyon bunun bir sonucudur.”

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı Orman Mühendisleri Odası’nın idari ve mali denetimi Bakanlar Kurulu kararıyla Orman ve Su İşleri Bakanlığı’na devredildi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ise 11 meslek odasının idari ve mali denetim yetkisinin kendisine bağlanması için kararname çıkarttı.

Konuyla ilgili karar Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yürürlüğe girdi. Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın 26 Eylül 2013 tarihli yazısı işaret edilen kararda şu ifadeler kullanıldı:

“Orman Mühendisleri Odasının idari ve mali denetiminin Orman ve Su İşleri Bakanlığınca yapılması hakkındaki ekli Kararın yürürlüğe konulması; Orman ve Su İşleri Bakanlığının 26/9/2013 tarihli ve 14788 sayılı yazısı üzerine, 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanununun ek 3 üncü maddesine göre, Bakanlar?Kurulu’nca 1/10/2013 tarihinde kararlaştırılmıştır.”

Taksim Dayanışması içinde yer alan kurumlardan biri olan Türkiye Mimar Mühendis Odaları Birliği (TMMOB) Gezi Süreci’ndeki tutumu ile hükümetin büyük tepkisini çekmişti. Ak Parti hükümeti, Temmuz ayı içerisinde TMMOB’un yetki ve gelirlerinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na devrini öngören önergeyi Meclis’ten geçirmişti.

TMMOB’DAN SERT AÇIKLAMA

Orman Mühendisleri Odası’nın idari ve mali denetiminin bakanlığa devredilmesinin ardından bir açıklama yapan TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, AK Parti’nin TMMOB üzerinde yürüttüğü yeniden yapılandırma, etkisizleştirme, işlevsizleştirme ve TMMOB‘ye kendine göre bir düzen verme çabalarını “geliştirerek” sürdürdüğünü belirtti.

Çevre Bakanlığı: TMMOB’un yetkileri korunuyor

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı‘nın da Çevre Mühendisleri Odası, Elektrik Mühendisleri Odası, Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası, İç Mimarlar Odası, İnşaat Mühendisleri Odası, Jeofizik Mühendisleri Odası, Jeoloji Mühendisleri Odası, Makina Mühendisleri Odası, Mimarlar Odası, Peyzaj Mimarları Odası ve Şehir Plancıları Odası‘nın idari ve mali denetimi için kararname talebi olduğunu öğrendiklerini anlatan Soğancı, şu ifadeleri kullandı:

“İlgili düzenlemenin 30 yılı aşkın süre sonra bugün uygulanmaya kalkışılması, aslında 12 Eylül hukukunun bugün AK Parti eliyle yürütülüyor olmasındandır.
Herkesin bildiği gibi, meslek örgütleri devlet tüzel kişiliği içinde olmayıp, ayrı tüzelkişiliği olan “yerinden hizmet yönetim” kuruluşlarıdır. Yerinden yönetim, merkezi devlet idaresi dışında ayrı tüzel kişilik olarak örgütlenmiş bir yapıyı ifade etmektedir. Merkezi idarenin değil de, o konuda uzmanlaşmış birimlerin yapması istenen faaliyetler, meslek örgütlerine verilmiştir. Meslek alanı, yalnızca meslek mensuplarının söz ve karar sahibi olduğu ve denetim mekanizmalarını da yine kendilerinin oluşturduğu demokratik bir yapı içerisinde düzenlenmekte ve yürütülmektedir. Bu nedenle,  meslek kuruluşları, devletten hem mali hem de idari olarak tamamen bağımsız, özerk kuruluşlardır. Öte yandan meslek örgütlerinin aldığı kararlar, yaptığı uygulamalar da zaten yargı denetimine açıktır.”

12 Eylül bakiyesi olan ve özerkliği ortadan kaldıran bu düzenlemenin Ak Parti iktidarına kadar hiç bir iktidar tarafından kullanılmadığı belirtilen açıklamada, “Herkes açıkça görüyor ki birliğimize yönelik baskı ve yetki gaspı Ak Parti iktidarı döneminde hızlanarak artmaktadır. Bu vesayet bu şekilde algılanmalıdır. İktidarın kararnamenin gerekçesine 12 Eylül KHK‘sinin yazılması bizce çok anlamlıdır. TMMOB ve bağlı odaları, “Padişahım çok yaşa” diyenlerle birlikte saf tutmayacaktır. Aksine TMMOB; bilimin ve tekniğin yol göstericiliğinde dillerin kesildiği, gözlere mil çekildiği, kulakların sağır edildiği her ortamda “Kral Çıplak!” demeye devam edecektir.”

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Öğrenci Evi’ açıklamasının ardından Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç ‘apart ve yurtlarla’ ilgili twitter’dan açıklama yaptı.

Özel üniversitelerin yurt düzenlemelerinin YURTKUR’a verileceğini söyleyen Suat Kılıç ‘Hiç kimse lâfı alıp da istediği gibi eğip bükmesin. Özel üniversite yurtlarının denetimi yasal düzenleme ile YURTKUR’a verilecek. Yurtlar için standartlar belirlenecek. Fiziki ve hukuki yapının esasları net olacak. İstismara açık, kuralsız, kontrolsüz işletmeler olmayacak. Üniversite çevresinde ‘apart’ , ‘pansiyon’ paravanıyla faaliyet gösteren yerler ile ilgili “hukuksuzluk” sona erdirilecek. Her şey Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceği olan gençler için…’ notunu paylaştı.

Yapılan bilimsel çalışmada, Lionel Messi’nin Cristiano Ronaldo’dan genetik olarak daha avantajlı olduğu kanıtlandı.

İspanyol basınından Marca’da yer alan haberde, Oxford, St. Andrews ve Bristol üniversiteleri ile Avustralya’daki bazı enstitülerin katıldığı uzun süreli çalışmanın sonucunda, keşfedilen bir gen sayesinde sol ayaklı oyuncuların daha üretken ve yetenekli olduğu ortaya çıktı. Bu gen sayesinde, sol ayaklı futbolcuların beyin yarıkürelerindeki fonksiyonlarının daha hızlı çalışarak ön görülemez eylemleri daha rahat yaptığı ve oyuncuların futbol sahasında dar alanlarda daha başarılı olduğu vurgulandı. Lionel Messi’nin dışında Diego Maradona ve Ryan Giggs gibi yıldız oyuncuların da sol ayaklı olduğu biliniyor.